Aslanbaş Hukuk Bürosu - Av. Mert Koray Aslanbaş
ARAÇ MAHRUMİYETİ TAZMİNATI NEDİR ?

ARAÇ MAHRUMİYETİ TAZMİNATI NEDİR ?

 

Bir trafik kazası meydana geldiğinde aracımızın hasar ve değer kaybı tazminatlarının yanında araç mahrumiyeti tazminatı diğer adıyla araçtan yoksun kalma tazminatını da talep etme hakkımız bulunmaktadır. Şöyle ki; kusurlu eylemiyle karşı tarafa zarar veren ve örneğin tamir süresince aracı kullanamamasına yol açan kişi araçtan yoksun kalma tazminatı ödemekle yükümlüdür. Öncelikle TBK’ nın 49/1. maddesine göre; "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Aynı zamanda Karayolları Trafik Kanunu'nun 85/1. maddesine göre; "Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar"

 

Genel ve özel olarak nitelendirebileceğimiz kanun maddelerinden hareketle kişi, kusurlu olarak başka bir kişinin aracına bir zarar verdiğinde aracın belli bir süre kullanılamaması durumu oluştuğundan kusurlu kişi bunu tazmin etmekle yükümlüdür. Aracı hasar gören kişi; aracının tamir süresince taksi kullanmış olabilir, araç kiralamış olabilir ya da herhangi bir şekilde ulaşımını sağlamış olabilir. Önemli olan kişinin kusursuz veya daha az kusurlu olması ve buna rağmen aracından mahrum kalmış olmasıdır. Ayrıca hasar ve değer kaybı tazminatları trafik sigortası kapsamındayken araç mahrumiyeti tazminatı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (Trafik Sigortası) kapsamına girmez, kapsam dışı hallerden sayılır. Kaza sonrasında kişinin kasko sigortası sözleşmesinde buna ilişkin bir madde bulunması halinde ikame araç verilebilmekte ise de bu durum yaygın değildir.

 

Burada dikkat edilmesi gereken bir husus ise onarım süresidir. Tazminat hesaplanırken hakkaniyete uygun şekilde “makul onarım süresi” dikkate alınmaktadır. Hakim, somut olarak aracın kaç günde onarıldığını değil, aracın ne kadar sürede onarılabileceğini dikkate almaktadır. Buna makul onarım süresi denir ve bu süre bilirkişi tarafından hesaplanmaktadır. Kaza sonrası aracın onarımı dış etkenlerden dolayı olması gerekenden uzun sürebilir. Fakat bu durumda fazlalık süreler kusurlu sürücüye yükletilemez. Yargıtay kararlarında da araç mahrumiyetine dair zararın hesaplanmasında dikkat edilmesi gereken kriterlerin neler olduğu tespit edilmiştir. Örneğin; “Bir davada, davacı taraf trafik kazası sonucunda aracının onarımının ekonomik olmadığı için pert olarak kabulü olmuş ve araç sahibi araçsız kalınca, araç kiralamak zorunda kaldığını belirterek araç mahrumiyeti zararının tazminine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak davacı taraf, araç kiralandığına dair belge sunamadığı için, ilk derece mahkemesi davayı reddetmiştir ve davacı taraf temyiz edince, konu Yargıtay’a taşınmış ve Yargıtay da kasko sigortacısı tarafından yapılan ödeme ve tarihleri de değerlendirilmek suretiyle yeni bir araç alıncaya kadar geçecek makul süre için araç mahrumiyeti zararı belirlenerek hükmetmesi gerektiğini belirterek, hükmü bozmuştur.

 

 

Söylenmelidir ki araç kullanılamayacak hale gelmiş yani pert olmuşsa kusursuz sürücü yeni bir araç alıncaya kadar geçecek makul süre dikkate alınır. Aracın tamir olması ve yeniden kullanılması mümkün olmasa da araç sahibi yine bir süre aracından yoksun kalmaktadır. Dolayısıyla bu durumda da araç mahrumiyeti tazminatı belirlenebilmektedir.Yine başka bir Yargıtay kararına göre “Davacı, aracı için 23 günlük tamir süresinde araç kiraladığını ve 2.300,00 TL ödediğine ilişkin oto kira sözleşmesini ibraz etmiştir. MK’nin 6.maddesine göre, herkes iddiasını ispat etmek zorundadır. Mahkemece, davacının araç mahrumiyeti nedeniyle zararına ilişkin delilleri sorulmalı, ne iş yaptığı belirlenmeli, evi ile işyeri arasındaki uzaklık dikkate alınmalı, aracı ile gidip gelmesi halinde yapacağı zorunlu giderler (yakıt gideri gibi) belirlenecek zararından indirilmelidir. Açıklanan konularda ile dosyada bulunan hasar tamir belgelerine göre ne kadar sürede tamir edileceği belirlemek için gerektiğinde bilirkişiden rapor alınmalıdır. Araç mahrumiyetine ilişkin delil sunulamaması halinde TBK’ nın 50/2. maddesi uyarınca mahkemece hakkaniyete uygun bir bedel tayin ve takdir edilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulaması isabetli olmamıştır.

 

Yargıtay’ın vurguladığı üzere konu ile ilgili önemli başka bir husus ise ilgili kazaya uğrayan aracın; nasıl kullanıldığı, aracı kullanan kişinin kullanıldığı güzergahı (örneğin kişinin evi ile işyeri arasındaki uzaklık), zaten araç kullanılsaydı da gidip gelmesi halinde yapacağı zorunlu giderler (yakıt, amortisman gideri gibi) belirlenecek zararından indirilir. Çünkü yakıt gideri gibi giderler zorunlu ve her durumda araç sahibi tarafından karşılanacak olup söz konusu kaza ile ilgisi bulunmamaktadır. Araç mahrumiyet tazminatı talebi, kaza tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde genel görevli Asliye Hukuk mahkemelerinde öne sürülmelidir. Aksi takdirde ilgili tazminat hakkı zamanaşımına uğrayacaktır ve artık hak sahibi tarafından talep edilmesi mümkün olmayacaktır. Kanaatimizce araç mahrumiyeti konusu, hasar ve değer kaybı tazminatları kadar ön planda olmayan, trafik sigortası tarafından karşılanmayan fakat trafik kazası sonrasında kişilere en çok zorluk çıkartan konulardan biridir. Bir araç kullanılmasının asıl amacının ulaşım ihtiyacının karşılanması olduğu dikkate alınır ise oldukça önemli olan bu tazminatın talep edilmesinde kusursuz sürücü bakımından fayda olacaktır.

 

banner img

Bize hafta içi hergün , 09:00 - 18:00 saatleri arasında ulaşabilirsiniz...

Bize danışın

Bize danışmak için aşağıdaki form bilgilerini doldurarak tarafımıza ulaşabilirsiniz...