Ülkemizde en çok karşılaşılan sorunlardan biri ikinci el araç satışlarında ortaya çıkmaktadır. Hasarlı aracın hasarsız şekilde gösterilerek satılması bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Ayıplı mal satışı davası ülkemizde bir çok alanda yaşanmasına rağmen mali yükü fazlalığından en çok araba satışlarında gündeme gelmektedir.
Hasarsız Kaydıyla Hasarlı Araç Satışı
Satıcının ikinci el araç satışlarında Türk Borçlar Kanunu’ndan kaynaklanan bir takım sorumlulukları mevcuttur ve satıcının bu sorumluluklara uygun davranması gerekmektedir. Satıcının ve alıcının sözleşme öncesi ve sonrası sorumluluklarından bahsetmeden önce ilk olarak ayıp kavramı ele alınacaktır.
Ayıp Nedir?
Ayıp, satılandan beklenen yararları azaltan ya da kaldıran eksikliklerin bulunması halidir. İlk bakışta satılan üzerinde gözle görülür derecede hasarın varlığının gözlendiği hallerde açık ayıbın varlığından bahsedilebiliriz. Satış esnasında alıcının bildiği ve kabul ettiği ayıplara karşı satıcının sorumluluğuna gidilemeyecektir. Ancak satıcı alıcının gözden geçirmesi esnasında herhangi bir ayıbın bulunmadığını dile getirdiği takdirde ve ayıbın var olması halinde yine de söz konusu ayıptan sorumlu olacaktır. Aracın kaportasında çizik olması, farlardan birinin eksik olması halleri açık ayıba örnek olarak gösterilebilir. İlk bakışta anlaşılamayan hasarlarda, alıcının dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen daha sonradan ortaya çıkan ayıplarda satıcı sorumlu olacaktır. Bu tür ayıplar gizli ayıptır. Direkt olarak tespit edilemeyecek veya gözle görülemeyecektir. Gizli ayıp malın kullanımı esnasında ve ileriki zamanlarda ortaya çıkabilir. Satıcının ayıbın varlığını bilmemesi halinde dahi sorumluluğu devam edecektir. Satıcı aracın pert olduğunu bilmediğini beyan etse de bu durumdan sorumludur çünkü satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Yani satıcı o ayıbı üstlenmek zorundadır.
İkinci El Olarak Ayıplı Araç Satışı
Türkiye’de ikinci el satışı çok yaygın bir yöntemdir. Araç satışlarında ülkemizde genel olarak satışlar ya şahıslar üzerinde veya aracı kurumlar yada araçların yetkili satıcıları tarafından yapılmaktadır. Burada araç alırken başınıza gelebilecek olumsuzluklardan kurtulmak için belli kriterler getirilmiştir. Ayıplı 2.el araç sahibi olmamak için satışlarda genelde aracın bir ustaya gösterilmesi veya son dönemde ekspertiz dedğimiz yetkili kurumlara giderek aracın kaportadan yürüyen aksamına kadar ayrıntılı inceleme durumları ortaya çıkmaktadır. Ama yine tüm bu işlemlere rağmen ayıplı araç satışının önüne geçilememektedir. İkinci el araç alırken satıcı tarafından sizlere bildirimi yapılmayan raporlarda veya sözlü olarak beyanı yapılmayan kusurlar için haklarınız saklıdır.
Sıfır Araçta Ayıplı Satış
Her ne kadar sıfır araç satışı son dönemde azalma gösterse de sıfır araç alan vatandaşlarımızda bazı sorunlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Aracın getirilişi sırasında kaporta aksamında oluşan kusurlar. Aracın üretim esnasında unutulan durumlar. Gazetelerde de günlerce konuşulan aracın radyatörünü koruyacak parçanın takılmadan satılması ve sonrasındaki dava süreci gibi. Sıfır araç satışlarında da bir çok problem çıkabilmektedir. Sıfır araç satışlarında karşınızda bir kurum veya yetkili firma olduğundan süreçte şahıs ile muhatap olmak yerine daha avntajlı olduğunuzu belirtmekle birlikte genelde kusurlu durumlara firmaların bakışı kabul etmeme yönünde olduğuda unutulmamalıdır. Bu durumlarda dava yolu ile araçların değişimi veya para iadesi noktasında çalışmalar yapılmaktadır. Sıfır araç satışlarında da ayıplı durum yaşanabilmektedir.
Araçta Ayıbı Sonradan Farkettiğimizde Ne Yapmalıyız?
Hasarsız kaydı ile satılan hasarlı araç satımının hukuki niteliği ise gizli ayıptır. Aracın parçalarının boyalı veya değişmiş olması veya araç ile kat edilen kilometrenin gerçekte olandan daha az olduğunun satıcı tarafından beyan edilerek bu şekilde satılması gizli ayıp kapsamında değerlendirilmektedir. Bu ayıbın fark edildiği takdirde en kısa zamanda satıcıya bildirilmesi gerekmektedir.
Ayıplı Malın Tespiti Sonrası İhtar Çekilmesi
Aldığınız aracın kusurunu fark ettikten sonra noter kanalı ile satıcıya bildirimde bulunabilirsiniz. Bunun yanında tanık, mail veya telefon üzerinden mesaj ile de durumu bildirebilirsiniz. Bu bildirimler açılacak davanın akıbeti bakımından önemli olacaktır.
Ayıplı Araç Satışında Zaman Aşımı Süresi
Satılandaki ayıbın daha sonra ortaya çıkması halinde, satılanın satıldığı tarihten itibaren 2 yıl içerisinde hak zamanaşımına uğrayacaktır. Ancak satıcının ağır kusurlu olması halinde ise araçlarda bu süre satıldığı tarihten itibaren 10 yıl olacaktır. Dolayısıyla araç satın alındıktan sonra veya alınmadan önce ekspertiz raporunun alınması faydalı olup, ayıp öğrenildikten sonra en kısa süre içerisinde satıcıya bildirilmesi gerekmektedir.
Satıcının Ayıptan Sorumluluğunun Şartları Nelerdir?
Satıcının ayıptan dolayı sorumlu olabilmesi için bazı şartların bulunması gerekmektedir;
- Ayıbın meydana gelme zamanı bakımından
İlk olarak yarar ve hasarın alıcıya geçmesi anında satılanda ayıbın var olması gerekir. Yani satılan şeydeki hasar satın alındıktan sonra ortaya çıkmamalıdır. Hatalı kullanım sonucu veya satın alan kişinin kendi kusurundan dolayı meydana gelen zararlar ayıp kapsamına girmeyecektir.
- Özen Borcu Bakımından
Alıcının satın aldığı mal üzerindeki ayıbı kendinden beklenen gerekli dikkat ve özeni göstermesine rağmen bilmiyor olması gerekmektedir. Ancak Yargıtay, alıcının, satın aldığı araçla ilgili olarak Trafik Şube Müdürlüğünce tutulan kayıtları, aracın sigorta kayıtlarını, Tramer kayıtlarını inceleme ve Tramer'e mesaj atarak bilgi edinme yükümlülüğü olmadığını belirtmiştir. Ayrıca araçta bulanan ayıbın alıcıdan gizlenmediğinin ispat yükü satıcı taraftadır. Satıcı taraf, satış öncesinde alıcıyı aracın pert olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildigini yansız delillerle ispatlamak zorundadır. Yani alıcı satın aldığı şeyi basit bir şekilde incelemelidir ancak ayrıntılı bir şekilde tutulan kayıtların incelenme yükümlülüğü olmadığı Yargıtayca tespit edilmiştir. Aynı şekilde aracın piyasa değerinden düşük satın alınması halinde de alıcının ayıbı bildiğine ilişkin kararlar verilmektedir.
- Sorumluluğun Kaldırılmamış olması Bakımından
Gizli olmayan ayıplarda ayıptan doğan sorumluluğun sözleşme ile kaldırılmamış olması gerekmektedir. Gizli ayıpta ise her ne kadar böyle bir anlaşma yapılmış olsa da anlaşma geçersiz olacaktır. Çünkü burada satıcının ağır kusurunun varlığı söz konusu olacaktır. Araç satın alındığı esnada satıcı daha sonradan ortaya çıkacak zararlardan kendisinin sorumlu olmadığını beyan ederek taraflar arası sözleşme imzalandığı hallerde yapılan sözleşmenin geçerliliğinden bahsedilemeyecektir.
- Bildirim Yükümlülüğü Bakımından
Son olarak ise alıcı, kanunun kendine getirdiği yükümlülükleri (yani ayıbı satıcıya bildirim külfeti, gereken dikkat ve özeni göstermiş olması) yerine getirmiş olmalıdır. Burada yukarıda bahsetmiş olduğumuz zamanaşımı süreleri önem arz etmektedir. Alıcının satıcıya zararlarına karşı başvurabilmesi için ayıp ortaya çıktıktan sonra makul süre içerisinde satıcıya bildirim yapılması gereklidir. Aksi halde alıcı ilgili ayıbı kabul etmiş sayılır.
Araçtaki Ayıbın Öğrenilmesi İle Satıcıdan Talepler
Araçtaki hasar sonucu alıcının seçimlik hakları şunlardır;
- Satış bedelinde indirim isteme
- Satın alan, aracı satın alırken mevcut ayıbı bilmeyerek daha yüksek meblağ ödediğinden aradaki farkı isteme hakkına sahiptir.
- Ücretsiz onarım
- Aracın onarımının mümkün olduğu hallerde satıcıdan aracın ücretsiz onarımı talep edilebilecektir.
- Satılanın ayıpsız benzeri ile değişimi
- Satıcının elinde bulunması halinde alıcının talebi ile araç hasarsız bir araç ile değiştirilebilir.
- Sözleşmeden dönme
- Yukarıdaki seçimlerin mümkün olmadığı hallerde alıcının sözleşmeden dönme hakkı her zaman mevcuttur.
Ayrıca bu durumlar dışında alıcının tazminat hakkının saklı olduğunu da belirtmekte fayda vardır. Uygulamada genelde yukarıdaki seçimlik haklardan birinin talebi ile maddi ve manevi tazminat birlikte istenmektedir.
Ayıplı Araç Satışlarında Hangi Mahkeme Görevlidir?
Hasarsız kaydı ile hasarlı araç satımından kaynaklanan uyuşmazlıklarda işlem tüketici işleminden kaynaklandığı için görevli olacak mahkeme Tüketici Mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise satıcının yerleşim yeri olabileceği gibi aynı zamanda sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde de bahse konu dava görülecektir.
Aracın Kilometresi Düşülerek Satılması
Araba satışlarında bir başka sorun ise aracın mevcut kilometresinin düşülerek satışa konulması durumudur. Burada satıcının; aracın kilometresini düşürerek satması hem ayıptan doğan sorumluluğu oluşturacağı gibi aynı zamanda nitelikli dolandırıcılık suçunu da oluşturmaktadır. Yargıtay bu konu ile alakalı emsal teşkil edebilecek nitelikte kararlar vermekte olup, bu suçu işleyen kişiler 3 yıldan 10 yıla kadar ağır ceza mahkemelerinde yargılanmaktadırlar.
Ayıplı Malda İspat Yükü Kime Aittir?
Aldığınız araç üzerinde eğer sorun satış işleminden sonraki 6 ay içinde çıkmış ise ispat satıcıda olacaktır. Ancak satışın üzerinden 6 ay geçmiş ise ispat alıcıdadır. Burada ayıplı malın durumuna göre ve ortaya çıkış süresine göre hareket edilir.
Ayıplı Malda Tüketici Karar Vericidir
İllaki araç satışı olarak durumu bakmayacak olursak eğer aldığımız ürünün ayıplı olduğu kanaati bizlerde oluştu ise burada satıcıdan malın yenisi ile değiştirilmesini, satış iptali, para iadesi veya ücretsiz tamir haklarından birini alıcı kullanma hakkına sahiptir.
Ayıplı Araçı İade Etmeden Dava Hakkımı Kullanabilir Miyim?
Ayıplı araç satışında ülkemizde yaygın kanı malı teslim aldıktan sonra artık onun iadesi neredeyse imkansız bir hale gelmektedir. Bu araç kusurlu diye ister şahıs ister firmaya götürün kesinlikle aracı geri alıp para iadesine yanaşmamaktadırlar. Bu bakımdan dava açılıp sürecin devamı sonrası iade işlemleri yapılmaktadır. Özellikle yargıya giden davalarda kusurlu aracın tespit sonrası sahibine bırakılması istense de son dönemde alıcının mağduriyeti dikkate alınarak dava sonuçlanana kadar aracı alıcının kullanması görüşü yaygınlaşmıştır. Çünkü alıcı hem parasından olacak hemde aracında olacak aynı zamanda davanın sonuna kadar aracını kullanamayacaktır.
Ayıplı Mal Veya Araba Davalarında Süreç
Açılan davalarda ortalama 4 duruşma öngörülmektedir. Burada dava incelemesi hakim tarafından alıcının talebi karşı tarafın cevap hakkı ve dosyanın inceleme için bilirkişiye gitmesi ve davanın sonuçlanması kararın tebliği ile işlemlerin sona ermesi gibi süreçler bizleri beklemektedir. Ayıplı mal araç satışında yasal süreç bu şekilde yürütülür.
Ayıplı Araç Satışında Bilirkişi Raporlarının Etkisi
Dosyada talepte bulunanın beyanları dışında aslında sürecin gidişatını belirleyen en önemli unsur bilirkişi raporudur. Bilirkişi gerek araç üzerinde gerek evrak üzerinde inceleme yaparak raporunu mahkemeye sunar. Burada rapordaki sorunları dikkatle inceleyerek itiraz veya kabul yönünde görüş ile davanın seyrine devam edilir. Araç satışlarında bilirkişi raporu gerçekten çok etkilidir.
Ayıplı Araç Veya Araç Satışı Davasında Avukatın Etkisi
Ülkemizde satıcı ve tüketici arasındaki sorunlar incelendiğinde özellikle Avrupa ülkelerine oranla daha çok sorun yaşanan ülke konumunda olduğumuz bir gerçektir. Burada genellikle bizdeki satıcı kitlenin malın ayıbı noktasında kabullenmek istememesi durumu etkili olmaktadır. Tüketici bilinci artıkça gelen talepler sonrası eğer şahıs veya kurumlardan olumsuz geri dönüşler alınırsa bu kezde tüketiciler mahkeme yoluna gitmektedir. Burada asıl sıkıntı alım sırasında veya iade süresince yada tamirat olacak ise bu sürelerde yaşanan sorunlardan bile yorulan ve takip etmekte zorlanan vatandaşın bu süreci tek başına halletmesi imkansız hale gelmektedir. Bu bakımdan sürecin ayıplı araç satış avukatı ile takip edilmesi gereklidir. Burada yasal sürelerin takibi, itirazlar, bilirkişi raporunun oluşumu ve ortaya konması süreci gibi tüm süreçlerin takibi avukat tarafından yapıldığında zaten mağdur olan alıcının ikinci kez zarara uğramaması sağlanmış olur.