Aslanbaş Hukuk Bürosu - Av. Mert Koray Aslanbaş
İFLAS DIŞI ADİ KONKORDATODA KONKORDATONUN TASDİKİ VE TASDİKİN HÜKÜMLERİ

 

İFLAS DIŞI ADİ KONKORDATODA KONKORDATONUN TASDİKİ VE TASDİKİN HÜKÜMLERİ

 

GİRİŞ

 

15 Mart 2018 tarih ve 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 30361 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanması ile iflasın ertelenmesi müessesesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’ndan kaldırılmış ve konkordatoya ilişkin hükümler de önemli ölçüde değiştirilmiştir. 31.07.2016 tarihli 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “İflas Erteleme” madde başlıklı 4’üncü maddesi “Olağanüstü halin devamı süresince, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 179 uncu maddesi uyarınca sermaye şirketleri ile kooperatifler tarafından iflasın ertelenmesi talebinde bulunulamaz; bu yönde yapılan talepler mahkemelerce reddedilir.” Düzenlemesine yer vererek, sermaye şirketlerinin iflas erteleme talebinde bulunması ve mahkemeler tarafından iflaslarının ertelenmesine karar verilmesi engellenmiştir.

Konkordato, mali yönden zor duruma düşen dürüst borçlunun, içinde bulunduğu sıkıntılı süreçten ticari itibarını sarsmadan korunmasını amaçlayan ve alacaklıların da dahil edildiği bir anlaşma türüdür. Ödeme günü gelmesine rağmen borçlarını ödemekte zorlanan ya da borçlarını vadesinde ödeyememe riski taşıyan dürüst borçlu, borçlarında tenzilat yaptırmak, ya da belirli bir vadede ödemek ya da muhtemel bir iflas yaşamamak adına konkordatoya başvurabilir. Alacaklıların da konkordato talep etme hakları haiz olup, eski düzenlemeden ayrılan yönüyle bu taleplerini asliye ticaret mahkemelerine başvuruyla isteyebileceklerdir. 

Yapılan değişiklikler neticesinde borçlu ile alacaklının müzakere etmesi ve müzakere neticesinde yapmış oldukları anlaşmanın mahkeme tarafından tasdiki temeline dayanan konkordato kurumu etkin ve işlevsel bir boyut kazanmıştır. Bu kapsamda borçlunun yaşadığı sıkıntılı süreci aşması, alacaklıların ise alacaklarına kavuşması için gerekli olan temel mal ve hizmet sağlayan sözleşmelerin devam etmesi, borçlunun durumunun iyileşmesine engel teşkil eden sözleşmelerin ise sona erdirilmesi gibi yeni düzenlemeler getirilmiştir. Bu mekanizmaların geliştirilmesindeki temel amaç; borçlunun mali durumunun düzeltilmesi ve bu suretle ülke ekonomisine katkı sağlanmasıdır. Konkordato da asıl amaç belirttiğimiz gibi borçlunun mali durumunu düzeltmek ve işletmenin devamlılığını sağlamaktır. Yani öncelikle korunan menfaat, borçlunun menfaatidir. Ancak konkordatonun, işletmenin ülke ekonomisine katkı da bulunmasından dolayı kamu menfaatini de koruduğu göz ardı edilmemelidir.

Aşağıda detaylıca açıklanacağı üzere bu çalışmamda iflas dışı adi konkordatoda; konkordato talebinde bulunabilecek borçluların kimler olduğu, konkordato tasdik talebinde görevli ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğu, konkordato talebinin incelenmesi, konkordato talebinin tasdiki ve buna bağlı olarak tasdikin sonuçları incelenmiştir.

I. KONKORDATONUN TASDİK TALEBİNİN İNCELENMESİ

 

Borçlarını, ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi bulunan her borçlu, borçlarını ödeyebilmek veya iflastan kurtulmak amacıyla vade verilmek veya tenzilat yapılmak üzere konkordato talep edebilmektedir. Ayrıca konkordato talebini, borçlunun iflasını isteyebilecek alacaklılar da isteyebilmektedir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanmaktadır.

A) Tasdik Talebini İnceleyecek Mahkeme

Konkordatonun tasdikinin kabulü ya da reddine ilişkin karar verecek görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemesi konkordato tasdik talebini inceleyecek görevli mahkemedir.

Yetkili mahkeme belirlenirken borçlunun iflasa tabi olup olmamasına göre ikili bir ayrım yapılması gerekmektedir. 2004 sayılı İİK m.285/3 uyarınca; iflasa tabi borçlular (TTK kapsamında tüzel ve gerçek kişi tacirler, Anonim, Limited Şirketler vb.) bakımından görevli mahkeme, işletmenin muamele merkezinin bulunduğu yer, merkezi yurt dışında bulunan ticari işletmeler için Türkiye’deki şubesinin bulunduğu yer, borçlunun birden fazla şubesinin bulunması halinde ise merkez şubesinin bulunduğu yerdir.  İflasa tabi olmayan borçlular bakımından ise, borçlunun yerleşim yerindeki ticaret mahkemesinden konkordato tasdiki talep edilir. Yani konkordatonun tasdikine hükmedecek mahkeme, geçici ve kesin mühlet kararını veren ticaret mahkemesidir.

Konkordato, mali yönden zor duruma düşen dürüst borçlunun, içinde bulunduğu sıkıntılı süreçten ticari itibarını sarsmadan korunmasını amaçlayan ve alacaklıların da dahil edildiği bir anlaşma türüdür. Ödeme günü gelmesine rağmen borçlarını ödemekte zorlanan ya da borçlarını vadesinde ödeyememe riski taşıyan dürüst borçlu, borçlarında tenzilat yaptırmak, ya da belirli bir vadede ödemek ya da muhtemel bir iflas yaşamamak adınakonkordatoya başvurabilir. Alacaklıların da konkordato talep etme hakları haiz olup, eski düzenlemeden ayrılan yönüyle bu taleplerini asliye ticaret mahkemelerine başvuruyla isteyebileceklerdir.

B) Raporun ve Eklerinin (Konkordato Dosyasının) Tasdik Talebini İnceleyecek Mahkemeye Verilmesi

Konkordato projesinin kabul edilebilmesi için hem alacaklı sayısı hem de borç miktarına göre bir oran belirlenmiş ve bu iki şartın bir arada bulunması aranmıştır. Konkordato projesinin kabulü açısından iki alternatif bulunmaktadır. Alternatiflerden birinin olması halinde konkordato projesi kabul edilecektir.  Konkordato projesinin kabulü hakkında konkordatodan etkilenen alacaklılar oy kullanacaktır. Alacakları rehin ile temin edilmiş olan alacaklılar, alacaklarının malın aynına ilişkin olmasından, alacaklılarının tamamını faizi ile birlikte alacak olmalarından ve projedeki vade ve tenzilat oranından da etkilenmeyeceklerinden dolayı oy kullanamazlar. 

Borçlunun yakınlarının alacakları açısından ise bu alacaklıların objektif olamayacağı ve alacaklarının muvazaalı olarak oluşturulabileceği düşünüldüğünden, oy kullanmaması ve alacak miktarlarının tasdike ilişkin alacak miktarı hesaplanmasında dikkate alınmaması yönünde düzenlemeler yapılmıştır.

Alacaklılar toplantısında ret oyu vermiş olan alacaklılar toplantıdan itibaren yedi gün içerisinde oylarını değiştirebilir ve konkordatonun tasdikini kabul edebilir. Aynı şekilde konkordatonun tasdikine kabul oyu vermiş olan alacaklıların da oylarını değiştirerek ret oyuna çevirebilmeleri gerekir.  Ancak doktrinde bazı yazarlar konkordato kabul beyanından dönülmesinin caiz olmadığını savunmuştur.  Kanımca, ret oyu vermiş olan alacaklıların yedi gün içerisinde oylarını değiştirebileceği öngörülmüş ise aynı hükümlerin toplantı da kabul beyanında bulunan alacaklılar tarafından da kabul edilmesi isabetli olacaktır. Çünkü hem kabul hem de ret oyu kullanmış alacaklılar açısından bir eşitsizliğin yaratılmaması gerekmektedir.

Konkordato komiseri, alacaklılar için iltihak süresi bittikten sonra en geç yedi günlük süre içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikin uygun olup olmadığına dair görüşünü de bildirerek gerekçeli raporu mahkemeye verir. 2004 sayılı İİK’nın 304’üncü maddesine göre, komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar.

Konkordato dosyasında özellikle; komiserin borçluya verdiği talimatlar ve konkordato süresi boyunca yapılan tüm işlemler, borçlunun en son duruma göre malvarlığının güncel durumu, aktif ve pasifleri hakkında bir tablo, alacaklılar toplantısında tutulan tutanak ve alacaklıların kullandığı oylar yer almalıdır.

Burada en dikkat edilmesi gerek husus, komiser kesin mühlet içinde mahkemeye müracaat etmez ise mahkemenin bu durumda nasıl hareket edeceği hususudur. Komiser kesin mühlet içerisinde alacaklılar toplantısını yapmış, raporunu yazmış ve mahkemeye sunmuş olması gerekir. Sürecin uzaması ihtimaline binaen kesin süre İİK m.304/2’ye göre altı aya kadar uzatılabilir. Bu konuyla ilgili asliye ticaret mahkemesinin, kesin mühlet sonrası komiserin belgeleri sunması durumunda konkordatonun tasdiki talebinin esastan reddetmesi gerektiği ve komiserin kusuru sonucu borçlunun zararı oranında komiserin genel hükümler çerçevesinde sorumlu tutulması sonucuna varılmıştır.  Yargıtay 12. HD 27.12.1973, 12322/11834 sayılı kararında “Konkordato mühleti aşıldıktan sonra tanzim edilen rapor, konkordatoya esas tutulamaz” şeklinde hüküm oluşturmuştur.Ancak bu yöndeki görüş doktrin tarafından eleştirilmiş, komiserin ihmal ve kusuru nedeniyle, bu konuda hiçbir kusuru bulunmayan borçlunun bu olumsuz hususun sonucuna katlanmasının beklenmemesi gerektiği belirtilmiştir. Aynı zamanda, konkordato projesine olumlu oy vermiş olan alacaklılar da bu durumda alacağını tahsil etme imkânı zorlaştığı görülmektedir. Bu nedenle doktrine göre, konkordato komiserinin ilgili belgeleri tevdiinin yeterli olması, raporunu ise en geç ilk duruşmada sunabileceği beyan edilmiştir. 

C) Tasdik Talebinin İncelenmesi

Konkordato tasdik talebinin incelenmesi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 304.maddesinde düzenlenme alanı bulmuştur. İlgili maddenin birinci fıkrasına göre, mahkeme konkordato komiserinin kesin mühlet içinde talebi üzerine karar vermek üzere yargılamaya başlar. Konkordatonun tasdikine ilişkin karar duruşmasının gün ve saati İİK madde 288’e istinaden ilan olur.  Borçlunun veya komiserin duruşmada hazır bulunması gerektiğine dair düzenleme yoktur. Ancak hâkim gerek borçlunun gerekse komiserin duruşmada hazır bulunmasına karar verebilir.  İİK madde 304/1’e göre, mahkemenin komiseri dinlemesi ve her halde kesin mühlet içerisinde karar vermek zorunda olduğunu açıkça belirmiştir. Konkordatoya ilişkin yargılamada kendiliğinden araştırma ilkesi geçerli olduğu için borçlu duruşmaya katılmazsa bile mahkeme yargılamaya devam eder. 

Alacaklı sayısının çok olması halinde konkordatoya ilişkin duruşmada tüm alacaklıların bulunması mümkün değildir. Bütün alacaklıların duruşmaya katılması halinde yargılamanın tek duruşmada bitmemesi muhtemeldir. Kanun koyucu da bu ihtimali düşünerek İİK madde 304’te bu konu ile ilgili düzenlemeye gitmiştir. Bu düzenlemeye göre, konkordatoya itiraz eden alacaklıların, duruşma tarihinden en az üç gün önce itiraz dilekçesi vermesi koşuluyla duruşmada hazır bulanabileceklerini belirtmiştir. Bu husus ayrıca duruşma gününün ilanında da belirtilmesi gerekmektedir. Konkordatonun tasdikine ilişkin olarak itiraz eden alacaklılar; alacaklılar toplantısında ya da iltihak süresi içerisinde ret oyun kullanmış ya da bu hususta sessiz kalmış yahut toplantıya katılma hakkı olduğu halde ne toplantıya katılmış ne de oy kullanmış alacaklılardan oluşmaktadır.

Konkordato komiserinin hazırladığı raporda mahkeme eksik görürse, borçlu veya komiserden ek bilgi veya belge isteyebilir. Ayrıca konkordato komiserinin hazırladığı rapora karşı şikâyet yoluna başvurulamaz. 

Konkordatonun tasdiki işlemi prosedürü bir dava olmayıp çekişmesiz bir yargı işidir. Bu durumda, usule ilişkin olarak İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili hükümlerinde ayrık ve özel kurallar bulunmadıkça, HMK m.316, I, b,, 3 ve m.385 hükmü uygulanmalıdır. Bu sebeple, yargılama basit usulle yürütülmeli ve re’sen araştırma ilkesi uygulanmalıdır.  Kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalar genellikle kamu düzenine ilgilendiren davalardır. Bu yüzden konkordato kurumunun kamu düzenini de ilgilendirdiği aşikardır. Mahkeme vakıaları kendiliğinden tespit edecek ancak kendiliğinden araştırmada bulunmayacaktır. Vakıaların mahkemeye getirilmemesinin sorumluluğunu başvuran kişi, yani konkordato komiseri taşır.  Tasdik prosedürü çekişmesiz yargı işi olduğundan davalı yoktur. Ancak tasdik kararı ile ilgili olan kişiler vardır. Bu ilgililer ise her şeyden önce alacaklılardır.Konkordatonun tasdiki çekişmesiz yargı işi olmakla birlikte itiraz hâlinde çekişmeli yargılama faaliyetine dönüşür. 

Bu durumda, usule ilişkin olarak İcra ve İflas Kanunu’nun ilgili hükümlerinde ayrık ve özel kurallar bulunmadıkça, HMK m.316, I, b,, 3 ve m.385 hükmü uygulanmalıdır. Bu sebeple, yargılama basit usulle yürütülmeli ve re’sen araştırma ilkesi uygulanmalıdır.

Mahkeme inceleme safhasında her türlü delili inceleyebilir. Aynı zamanda alacaklıların bir itirazının olup olmadığına bakılmaksızın mahkeme tasdik koşullarını araştırması gereklidir. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden ve talep üzerine gerekli düzeltmelerin yapılmasını isteyebilir.

 

II. KONKORDATONUN TASDİK ŞARTLARI

A) Genel Olarak

Konkordato tasdik şartları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 305.maddesinde düzenlenme alanı bulmuştur. İlgili madde de belirtilen şartlar alternatif olarak değil, kümülatif olarak yer almalıdır.  Yani konkordatonun tasdik edilebilmesi için, beş bentte sayılan şartların hepsinin yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Bu şartların yerine getirilmesi halinde mahkemece, konkordato projesinin tasdikine karar verilmesi gerekmektedir.

B) Teklif Edilen Tutarın Borçlunun İflası Halinde Alacaklıların Elde Edebileceği Muhtemel Tutardan Fazla Olması

Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması gerekmektedir. 4949 sayılı Kanunla değiştirilen konkordato hükümleri içinde bu yönde bir şart aranmamıştır. Söz konusu bu hükmün amacı konkordato projesini kabul etmeyen, ancak Kanunda öngörülen nisapla konkordato projesinin alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde, azınlıkta kalan alacaklıların korunması bakımından önemlidir.

Bu şart, madde gerekçesinde “…Gerek adî konkordato bakımından yeni getirilen bu şart, gerekse malvarlığının terki suretiyle konkordatoda var olan bu şart, borçlunun gerçekte iflâsa tâbi bir kimse olmasını gerektirmeyip, varsayımsal olarak, borçlu iflâs etseydi, alacaklılarının elde edeceği payın hangi miktarda olacağını tespite yöneliktir. Çünkü, konkordato ile alacaklılar, muhtemel bir iflâstan daha kötü bir duruma düşürülmemelidir. Bu husus, konkordato projesini kabul etmeyen, ancak Kanunda öngörülen nisapla konkordato projesinin alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde, azınlıkta kalan alacaklıların korunması bakımından önemlidir.”  şeklinde ifade edilmiştir. Genel olarak konkordato, iflâsa nazaran alacaklılar lehine olmaktadır ve aksinin ispatı bunu iddia edene aittir. 

C) Teklif Edilen Tutarın Borçlunun Kaynakları (Aktif Malvarlığı) ile Orantılı Olması

Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması gerekir.Bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder. Borçlunun malvarlığı teklife uygun olması gerekmektedir. Konkordatonun tasdiki için aranan bu koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğini de konkordato komiseri raporunda belirleyecektir. Elbette komiserin bu raporun mahkeme bakımından kesin bağlayıcı yoktur. Mahkeme bu bilgileri eksik ya da yetersiz bulduğu takdirde, konkordato komiserden ek rapor alabilir veya gerekli görür ise bilirkişi incelemesi yaptırabilmektedir. 

Ayrıca, borçlunun malvarlığının hesaplanmasında müstakbel alacaklar, bu bağlamda örneğin borçluya miras yoluyla geçecek haklar da değerlendirilmelidir. 

D) Konkordatonun Alacaklılar Tarafından Kabul Edilmiş Olması

Konkordato projesinin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302.maddesinde öngörülen çoğunluk ile kabul edilmesi gerekmektedir. Anılan bu hükme göre, konkordato projesi iki şekilde kabul edilmiş sayılır. Bu bağlamda konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.Mahkeme bu oranları ve konkordatonun aranan çoğunlukla kabul edilip edilmediğini konkordato komiseri raporunu esas alarak belirleyecektir. Ancak mahkeme, komiserin raporu ile bağlı olmayıp, bu koşulu da kendiliğinden araştırmalıdır. Çünkü komiserin raporu mahkeme bakımından bağlayıcı değildir.

E) Teminat Şartı

Konkordato projesinin tasdik edilmesinin şartlarından biri de teminat şartıdır. Bu husus İİK madde 305/1-d bendinde düzenlenmiştir. İlgili hükme göre; 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların (işçi ve nafaka alacakları) tam olarak ödenmesi ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifası bakımından (alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe) yeterli teminatın verilmiş olması gerekmektedir. İmtiyazlı alacaklıların alacaklarından açıkça vazgeçmesi halinde borçlunun teminat göstermesine gerek kalmayacaktır. Çekişmeli ve geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacaklıların oylamaya katılmaları halinde bunların teminat gösterip göstermeyeceği mahkeme tarafından karar verilecektir. Yeni düzenleme ile 206. maddenin ikinci ve üçüncü sırasındaki alacaklar imtiyazlı alacaklar olmaktan çıkarıldığından dolayı bu alacaklar için ayrıca teminat gösterilmesi gerekmemektedir. Teminat borçlu veya üçüncü bir kişi tarafından gösterilebilir ancak borçlunun gösterdiği teminat, diğer alacaklıların alacaklarını tahsili için projede yer alan taşınır veya taşınmaz mallardan biri olamaz. 

F) Yargılama Masrafları ile İlam Harçlarının Depo Edilmiş Olması

Tasdikin gerektirdiği yargılama giderleri ile tasdik durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması gerekmektedir. Mahkeme konkordatonun tasdikine karar vermeden önce borçlu tarafından gerekli gider ve harçların yatırılmış olması gerekmektedir.Bu giderler bilirkişi ücreti, tasdik kararının tebliği ve ilânı ile gerekli yerlere bildirilmesi için gereken tebliğ ve posta giderleri, dosya ve sair evrak giderleri, celse harçları gibi giderlerden oluşmaktadır. Yeni düzenleme ile birlikte, alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan tutar üzerinden binde 2.27; yapılandırma sonunda rehinli alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan tutar üzerinden ise binde 1.13 harç alınacaktır. İİK m. 206’nın birinci sırasındaki alacaklar ve 6183 sayılı Kanun’a tabi amme alacakları konkordato hükümlerine tabi olmadığından onların alacakları için ilâm harcı alınmaz.

G) Borçlunun Konkordato Talep Etmesi Halinde Tasdik Bağlamında Dürüst Olmasının Aranıp Aranmayacağı

Yukarıda sayılan beş koşulun gerçekleşmesi durumunda konkordato projesi mahkeme tarafından tasdik edilmesi gerekmektedir. Ancak her ne kadar kanun şartlar arasında borçlunun dürüst olması hakkında bir şart öngörmemiş olsa bile, tasdik kapsamında mahkemece borçlunun dürüst olup olmaması da göz önünde bulundurulmalıdır.

Her ne kadar, borçlunun dürüst olması koşuluna, konkordatonun tasdiki koşulları arasında açıkça yer verilmemek suretiyle dürüstlük koşulunun tümüyle kaldırıldığı gibi bir izlenim yaratılmışsa da, bir konkordatonun tamamen feshine ilişkin düzenlemenin aynen muhafaza edilmesi karşısında, tasdik incelemesini yapacak olan yargı yerinin, konkordatonun tasdiki aşamasında da borçlunun konkordato süreci içerisinde dürüstlükle bağdaşmayan ve ileride konkordatonun tümüyle feshedilmesine (iptaline) sebebiyet verecek tutum ve davranışlarının mevcut olup olmadığını, konkordatonun selâmeti ve abesle iştigal edilmesinin şimdiden önlenmesi açısından evleviyetle gözetmesinin, zarurî olduğu söylenebilir. 

Ayrıca, mahkeme konkordatonun tasdikine ilişkin yapacağı yargılamada borçluya verilmiş olan mühlet içerisinde borçlunun davranışlarını, bu süreç içerisinde yapılan işlemleri ve borçlunun konkordatonun tasdiki halinde taahhütlerini yerine getirilip getirilmeyeceğini ve borçlunun gerçekten dürüst bir şekilde mi bu talepte bulunduğunu yoksa konkordatonun sonuçlarıyla alakalı farklı amaçlarının mı olduğunu değerlendirmelidir. 

 

III. KONKORDATONUN TASDİK TALEBİNİN İNCELENMESİ SONUCUNDA VERİLEBİLECEK OLAN KARARLAR VE KANUN YOLLARI

 

A) Konkordatonun Tasdiki Kararı

a. Genel Olarak

Kanun koyucu konkordatonun kabulünün şartlarını İİK madde 305’te düzenlemiştir. Söz konusu maddenin lafzından maddede belirtilen şartların hepsinin aynı anda gerçekleşmesi ve mahkemenin projeyi yeterli bulması halinde, konkordatonun tasdikinin zorunlu olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Mahkemenin projeyi yetersiz bulması halinde ise projenin düzeltilmesi için borçluya süre verileceğini ilgili maddede düzenlemiştir.  Ayrıca, tasdik kararında, alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçmiş sayılacağı ve borçların hangi takvim çerçevesinde ödeneceği belirtilmesi gerekmektedir.

b. İlanı ve Gerekli Yerlere Bildirilmesi

İİK madde 306/3’te; “Tasdik kararı mahkemece, 288 inci madde uyarınca ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir.” hükmü amirdir. Mezkûr maddeye göre konkordato tasdik kararı İİK m.288 uyarınca ilan edilmek zorundadır. Ayrıca tasdik kararı ilgili yerlere bildirilmesi gerekmektedir. 

İİK m.288 geçici mühletin sonuçlarının ilanını ve ilgili yerlere bildirilmesini düzenlemiştir. İİK 306’a göre, konkordatonun tasdikine dair ilan ve bildirimler de 288.madde doğrudan doğruya uygulanması gerekmektedir. Bu nedenlerle konkordato tasdik kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilir. İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilecektir.  Tasdik kararının ilan edilmesi ve İİK m.288’de düzenlenen yerlere bildirilmesi için tasdik kararının kesinleşmesine gerek yoktur. Ancak tasdik kararı kesinleştiğinde bağlayıcı olacasa; bu durumda tasdik kararı, kesinleştiğinde ilan edilecektir.

c. Alacakları Çekişmeli Olan Alacaklılara Dava Açmak Üzere Süre Verilmesi

.Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.

Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara (itiraz edilmiş alacaklar) isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.

d. Kayyım Tayin Edilmesi

Mahkemece yapılacak yargılama neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilirse, İİK m.306/2 uyarınca mahkeme konkordato projesinin yerine getirilmesini sağlamak amacıyla gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirleri almakla görevli bir kayyım tayin edebilir. İlgili maddedeki düzenlemeye göre, kayyım tayini mahkemenin takdirine bırakılmıştır. Kayyım adeta borçlunun yapacağı işlemleri denetleyecek ve bir hata ya da ihmal gördüğünde de bu hususu mahkemeye bildirecektir.

İlgili hüküm uyarınca, kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor verir; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler. Mahkemenin kayyımın raporuna istinaden konkordatonun feshine karar vermesi mümkün değildir. Kayyımın da konkordatonun feshini talep etme hakkı yoktur. Mahkeme ancak kayyım raporunu, konkordatonun feshi talep edildiğinde, iddiayı destekler mahiyette kullanabilir.

e. Rehinli Malların Muhafaza ve Satışı ile Finansal Kiralama Konusu Malların İadesinin Ertelenmesi

Rehinli alacaklılar mühlet içerisinde rehinin paraya çevrilmesi amacıyla takip başlatabilir ve başlamış takiplere devam edebilir. Ancak rehin alacaklısının başlamış olan takiplere istinaden rehinli malların muhafaza ve satış işlemlerini mühlet süresi içerisinde yapması mümkün değildir. Konkordatonun tasdiki kararı ile birlikte rehin alacaklıları, rehinli malın muhafaza ve satış işlemlerini yapabilir. Eğer borçlu konkordatonun tasdikinin kesinleşmesiyle hüküm ifade edeceğini projesinde belirtmediyse; rehinli malların paraya çevrilmesi için konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesinin beklenilmesine de gerek yoktur. Ancak İİK m.307’deki şartların varlığı halinde konkordatonun tasdikine karar veren mahkeme, muhafaza ve satış işlemlerini konkordatonun tasdiki kararından itibaren bir yıla kadar erteleyebilir.  İİK m.307’deki şartların varlığı halinde konkordatonun tasdikine karar veren mahkemenin muhafaza ve satış işlemlerini konkordatonun tasdiki kararından itibaren bir yıla kadar bir süre ile erteleyebilmesi için borçlunun bu hususu talep etmesi gerekir. Borçlu rehinli malların satışının ve muhafazasının ertelenmesi talebini geçici mühlet talep ettiği başvurusunda mahkemeye bildirebileceği gibi, en geç alacaklılar toplantısından önce de bildirebilir. 

İİK madde 307/4 uyarınca borçlu, rehinli veya finansal kiralama neticesinde yedieminde bulunan malı üçüncü bir kişiye devrederse, borçlu iflas ederse ya da borçlunun gerçek kişi olması halinde borçlu ölürse erteleme kararı kendiliğinden hükümsüz hale gelecektir.

İİK madde 307/5 uyarınca borçlu erteleme kararını mahkemeye verdiği yanlış bilgiler neticesinde aldıysa alacaklı, borçlunun servetinin ve gelirinin arttığı, ekonomik durumunu tehlikeye sokmadan borcunu ödeyebilecek durumda olduğu, rehinli malın paraya çevrilmesi veya finansal kiralama yöntemi ile kiralanmış malın kiralayana tesliminin borçlunun ticari faaliyetine zarar vermediği ve ekonomik durumu zorlaştırmadığı hususlarından birini yaklaşık olarak ispat ederek konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurabilir. Bu başvuru üzerine, mahkeme duruşma günü belirleyerek, borçluyu dinlemek üzere davet eder. Borçlu dinlendikten sonra mahkeme ertelemenin kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda bir karar verecektir.

Finansal kiralama yöntemi ile kiralanan malların iadesi için ise aynı açıklamalar ışığında erteleme kararı alınabilecektir. Ancak finansal kiralama yöntemi ile kiralanan malların iadesinin bir yıla kadar ertelenebilmesi için borçlunun, İİK madde 294/7 uyarınca sözleşmenin aynen ifasını üstlenmiş olması, finansal kiralamaya ilişkin ödenmemiş kira borcunun üç aylık tutarı aşmaması, erteleme kararından kaynaklı olarak malın değer kaybının teminat altına alınmış olmalı ki bu teminat türü ve miktarını mahkemenin belirlemesi gerekmektedir. Ayrıca finansal kiralama yöntemiyle kiralanan malın işletmenin varlığı açısından çok önemli olduğu ve de malın iade edilmesinin işletmenin varlığını tehlikeye sokacağı huşularını yaklaşık olarak ispat etmiş olması gerekir.

 

B) Konkordatonun Tasdiki Talebinin Reddi Kararı

a. Genel Olarak

İİK madde 308 uyarınca, konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir. Konkordatonun tasdiki kararında olduğu gibi, konkordatonun tasdiki talebinin reddi kararının yayınlanması için de kararın kesinleşmesine gerek yoktur. Burada konkordatonun tasdiki kararının kesinleşme anında söz konusu olması durumunda, kesinleşme anında ilan edilmesi kuralı uygulanmamaktadır. Çünkü tasdik talebinin reddi kararı verildiği anda sonuçlarını doğurmaya başlar.

b. İflasa Tabi Borçlunun Doğrudan Doğruya İflasının İstenip İstenemeyeceği

İflasa tabi borçlunun iflasına karar verilebilmesi için konkordatonun reddine ilişkin karar tek başına yeterli olmamaktadır. Borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması gerekir.  Borçluya verilmiş olan mühlet içerisinde İİK madde 292’de belirtilen sebeplerden birinin gerçekleşmesi halinde; konkordatonun tasdiki kararından önce de mahkeme tarafından belirlenecek bir duruşmada borçlunun iflasına karar verebilir. Ancak mahkemenin böyle bir karar verebilmesi için duruşma yapması gerektiği görüşündeyim. Çünkü mühlet içerisinde dosya üzerinden borçlunun iflasına karar verilmesi hukuk düzeninde kendine yer edinmemelidir. 

Borçlunun iflasa tabi kişilerden olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde, mahkeme re’sen borçlunun iflasına karar verebilir. Böyle bir durumda borçlunun kendisi de iflasına karar verilmesini isteyebileceği gibi, alacaklılar da bu hususta karar verilmesini isteyebilirler. 

İflasa tabi olmayan borçluların konkordato talebi tasdik edilmese bile iflasına karar verilemez.

c. Konkordato Tasdiki Talebi Hakkındaki Kararlara Karşı Gidilebilecek Olan Kanun Yolları

Konkordatonun tasdiki talebi hakkındaki kararlara karşı gidilebilecek kanun yolu İİK madde 308/a ‘da düzenlenme alanı bulmuştur. Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içerisinde istinaf yoluna başvurabilirler. Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı da on gün içerisinde temyiz yoluna başvurabileceklerdir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun hükümlerine göre yapılacağı ilgili madde de açıkça düzenlenmiştir.

IV. KONKORDATONUN HÜKÜMLERİ

A) Genel Olarak 

Konkordato, mahkemenin tasdik kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hâle geldiği tarihe kadar devam eder.

 Bağlayıcı hâle gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.

İİK 206. maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehinin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.

Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir.

Borçlu tarafından alacaklılardan birine konkordato projesinde öngörülenden fazla olarak yapılan vaatler hükümsüzdür.

Konkordatonun taraflar için bağlayıcı hâle gelmesi, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür. 206. maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehinin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında İİK m.308/c-2 hükmü uygulanma alanı bulmayacaktır.

B) Konkordatonun Sonuçlanmayan Takipler Bakımından Etkisi

Konkordatonun sonuçlanmayan takipler bakımından etkisi İİK madde 308/ç ‘de düzenlenmiştir. İlgili hüküm gereğince, konkordato geçici mühlet kararı verilmeden önce başlatılmış takiplere istinaden konulmuş ve paraya çevirme işlemi henüz tamamlanmamış hacizler hükümden düşer. Konkordatonun tasdiki kararıyla bu hacizler doğrudan doğruya düşer. Hacizlerin düşmesi için konkordatonun tasdiki kararının kesinleşmesine gerek yoktur. Ancak, bu görüşün aksi de savunulmuştur. Kanımca, değerli hocalarımızın görüşünü savunmak isabetli değildir. Çünkü konkordato sürecinde hiçbir kararın uygulanması için kesinleşme şartı aranmamıştır.

Yargıtay’ın bir içtihadına göre konkordatonun tasdik edilmesi ile İİK madde 308/ç uyarınca düşen hacizlere ilişkin takipler varlığını devam ettirecektir. Doktrin de aynı görüştedir. Ancak takiplerin herhangi bir işlem yapmadan olduğu yerde durması, alacaklı açısından takibi açarken ödediği harcın korunması amacını taşıyabilir. Alacaklı sadece bu durumda konkordatonun feshi halinde tekrar takip başlatmak zorunda kalmaz.

İİK madde 308/ç-1 fıkrasında düzenlenen hükümler, İİK 206’ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacakların rehinin kıymetini karşılayan kısmı ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki kamu alacakları hakkında uygulanmayacaktır.

 

 

SONUÇ

 

Konkordato, elinde olmayan sebeplerle mali durumu bozulmuş olan ve borçlarını ödeyip ticari faaliyetlerin devam ettirmek isteyen dürüst borçluların korunması ve borçlunun alacakları arasında eşitliğin sağlanması amacıyla kabul edilmiş bir icra ve iflas hukuku kurumudur. 

İflas dışı adi konkordato süreci iflasa tabi olsun ya da olmasın borçlunun yahut iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebilecek olan alacaklının ticaret mahkemesinden geçici mühlet talep etmesi ile başlamaktadır. Borçlu hakkında konkordato talep edebilecek alacaklının, borçlu hakkında iflas talep edebilecek alacaklı olması gerekir. Bu durumdan dolayı alacaklılar sadece iflasa tabi borçlular hakkında konkordato talep edebilecektir.

Konkordatonun tasdikinin kabulü ya da reddine ilişkin karar verecek merci geçici mühleti ve kesin mühleti veren asliye ticaret mahkemesidir. Gerekli şartların mevcut olması ve mahkemenin projeyi yeterli bulması halinde konkordatonun tasdiki zorunludur. Konkordatonun mahkemece tasdik edilmesi için; konkordato projesiyle alacaklılara ödenmesi teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçecek muhtemel miktardan fazla olduğu anlaşılması, proje ile teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması, konkordato projesinin İİK m.302’deki karar nisaplarından biriyle kabul edilmiş olması, İİK m.206’nın birinci sırasındaki imtiyazlı alacakların tam olarak ödenmiş ve mühlet içerisinde komiseri onayıyla akdedilmiş borçların teminata bağlanmış olması, borçlunun konkordatonun tasdikinin görüşüleceği duruşmadan önce konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan bedel üzerinden alınacak harcın mahkeme veznesine yatırılmış olması gerekmektedir. Her ne kadar kanunda borçlunun dürüst olmasına dair bir düzenleme olmasa da mahkeme, borçlunun yargılama öncesi ve sonrasında ki davranışlarıyla doğru orantılı olacak şekilde davranışlarına göre dürüst bir borçlu olup olmadığını da tespit etmesi gerekmektedir.

Konkordato tasdik edilmezse konkordato talebinin reddine karar verilir ve bu husus ilan edilir. Ret kararı ilgili kurum ve kuruluşlara bildirilir. Borçlunun iflasa tabi kişilerden olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde, mahkeme tarafından borçlunun iflasına karar verilebilir. Konkordatoya ilişkin şartların tamamı yerine getiren borçlunun konkordatonun tasdiki talebi kabul edilir. Konkordatonun tasdiki kararı konkordatoya olumlu oy veren, olumsuz oy veren ve hatta borçlunun konkordato talep ettiğinden ve konkordato sürecinden haberdar olmayan alacaklılar için de bağlayıcılığı bulunmaktadır.

Mahkemece yapılacak yargılama neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilirse, mahkeme konkordato projesinin yerine getirilmesini sağlamak amacıyla gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirleri almakla görevli bir kayyım tayin edebilir. Kayyım tayini mahkemenin takdirine bırakılmıştır. Kayyım adeta borçlunun yapacağı işlemleri denetleyecek ve bir hata ya da ihmal gördüğünde de bu hususu mahkemeye bildirecektir.

Konkordatonun tasdik edilmesi ile birlikte konkordato geçici mühlet kararı verilmeden önce başlatılmış takiplere istinaden konulmuş olan paraya henüz çevirme işlemi henüz tamamlanmamış hacizler hükümden düşer. İİK m.308/ç’de konkordatonun bağlayıcı hale gelmesinden bahsedildiği için eğer konkordatonun tasdiki kesinleşmesiyle bağlayıcı hale gelecekse, hacizlerde konkordatonun tasdiki kesinleşince hacizler hükümden düşecektir. Konkordatonun tasdiki kararıyla ise rehin alacaklıları rehinli malın muhafaza ve satış işlemlerini yapabilir. Konkordatonun tasdikine karar veren mahkeme muhafaza ve satış işlemlerini konkordatonun tasdiki kararından itibaren bir yıl erteleyebilir.

Borçlu, rehinli alacakların da yeniden yapılandırılmasını sağlayabilir. Bu durumda borçlu rehinli alacaklarının tamamına bir arada ya da rehinli alacaklılara ayrı ayrı teklifte bulunur. Rehinli alacaklılarla yapılacak toplantı neticesindeki karar nisabı, rehinli alacak miktarının üçte iki çoğunluğudur. Burada verilecek karara yedi günlük iltihak süresi içerisinde de dahil olunabilir. Rehinli alacaklılarla yapılan anlaşmanın geçerli olabilmesi için asıl alacaklılar toplantısında olumlu bir karar alınmış olması gerekir.

Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.

Konkordato talebiyle amaçlanan iyileşme kesin mühletin tamamlanmasından önce gerçekleşirse, komiser bu durumu mahkemeye bildirir. Mahkeme borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı veya alacaklılar kurulunu dinledikten sonra mahkeme re’sen kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine karar verir. Mahkemenin bu karardan önce alacaklıları gerekli görürse dinlemesi söz konusudur. Bu karar 288. maddeye göre ayrıca ilan edilir.

İflasın ertelenmesi kurumunun kaldırılarak konkordato kurumunun yeniden canlandırılması, borçlular ve kamu yararına daha iyi etkiler yarattığı aşikardır. İflasın ertelenmesi kurumu dar bir kesim olan sermaye şirketleri ve kooperatiflere tanınmış bir hak iken yeniden canlandırılan konkordato tüm borçlular bakımından etkisini gösterecek bir kurumdur. Konkordato, 7101 sayılı kanun hükümleriyle yapılan değişikliklerle bu kurumun daha etkin ve eşitliğe dayalı bir kurum olarak ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Tüm bu sebeplerden dolayı; yeni konkordato kurumu ile taraf dengesinin sağlanması amacını içeren hem alacaklının hem de borçlunun menfaatini hatta kamu menfaatini gözeten bir müessese olarak ortaya çıkmıştır.

KAYNAKÇA

 

ALTAY, Sümer/ESKİOCAK, Ali: Modern İflas Hukuku Açısından Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 4.Bası, İstanbul 2018.

DEMİR, Erdal: İflas Sebepleri ve İflasın Ertelenmesi Yerine Konkordato, Gaziantep Üniversitesi Ekonomi Hukuku Yüksek Lisans Tezi, Yök Ulusal Tez Merkezi 2019.

EROĞLU, Orhan: Uygulamada Konkordato, 2.Bası, Ankara 2019.

Forensis Attorney Partnership: Konkordatonun Tasdiki,http://www.forensislaw.com/ 2018.

KALE, Serdar: 7101 Sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Çerçevesinde İflas Dışı Adi Konkordato, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Bahar 2018, s.213-269.

KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku, C: IV, İstanbul 1997.

KURU, Baki/BUDAK, Ali Cem: Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Getirdiği Yenilikler, İstanbul Barosu Dergisi, 2011/5 sayısı.

ÖZEKES, Muhammet (Editör): 7101 Sayılı Kanun’la Konkordato ve Elektronik Tebligat Konularında Getirilen Yenilikler,Lexpera/Seminer, İstanbul 2018.

ÖZTEK, Selçuk/BUDAK, Ali Cem/TUNÇ-YÜCEL, Müjgan/KALE, Serdar/YEŞİLOVA, Bilgehan: Yeni Konkordato Hukuku, Ankara 2018.

PEKCANITEZ, Hakan/ERDÖNMEZ, Güray: 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkordato, İstanbul 2018.

PEKCANITEZ, Hakan/ATALAY, Oğuz/SUNGURTEKİN-ÖZKAN, Meral/ÖZEKES, Muhammet: İcra ve İflas Hukuku Ders Kitabı, 3. Bası, Ankara 2016.

POSTACIOĞLU, İlhan: Konkordato, İstanbul 1965.

TANRIVER, Süha: Medeni Usul Hukuku, C:1, Ankara 2016.

TANRIVER, Süha: 4949 Sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu’nun Adi Konkordato ile İlgili Hükümlerde Getirmiş Olduğu Değişikliklerin Tespiti ve Değerlendirilmesi,TBB Dergisi Sayı:51, Sayfa: 67-90, 2004.

TANRIVER, Süha/DEYNEKLİ, Adnan: Konkordatonun Tasdiki, Ankara 1996.

YILDIRIM, Kâmil/DEREN-YILDIRIM, Nevhis: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul 2016.

banner img

Bize hafta içi hergün , 09:00 - 18:00 saatleri arasında ulaşabilirsiniz...

Bize danışın

Bize danışmak için aşağıdaki form bilgilerini doldurarak tarafımıza ulaşabilirsiniz...