Anlaşmalı Boşanma Protokolü Nasıl Hazırlanmalıdır?
Ülkemizde her gün, çeşitli sebeplerle yüzlerce evli çift boşanma kararı almaktadır. Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan istatistikler incelendiğinde, boşanan çiftlerin neredeyse yarısının anlaşmalı boşanma davası yolu ile boşandığı görülmektedir. Bu durum, doğal olarak boşanmayı düşünen çiftleri "Anlaşmalı boşanma süreci nasıl yürütülür?", "Anlaşmalı boşanma protokolü nasıl hazırlanır?", "Anlaşmalı boşanma protokolünde nelere dikkat edilmelidir?" sorularının cevabını aramaya itmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanmadan önce, boşanmaya ilişkin tüm hususlar üzerinde görüşmeli ve ellerinden geldiğince sağlıklı bir iletişim kurmalıdır. Tarafların sağlıklı iletişim kuramamaları halinde, taraflardan birinin avukatı her iki taraf arasındaki görüşmenin gerçekleşebilmesi için iletişim sağlayabileceği gibi, her iki taraf da bu görüşme için bir anlaşmalı boşanma avukatı ile anlaşmak suretiyle kendisini avukatı aracılığıyla temsil ettirebilir.
Anlaşmalı boşanmayı arzu eden taraflar, boşanma hususu üzerinde, boşanma davasının ferileri (nafaka, tazminat, velayet hususları) üzerinde ve mal paylaşım hususu üzerinde anlaşma sağlamalıdır. Mal paylaşımına ilişkin olarak tarafların anlaşmaları zaruri değildir, ancak yeni davalara sebebiyet verilmemesi ve gelecekte meydana gelebilmesi muhtemel her türlü hukuki ve ekonomik zararların önüne geçilebilmesi adına tercih edilmesini şiddetle tavsiye etmekteyiz. Böylece ilerleyen süreçte boşanma davasının akabinde ayrıca bir mal paylaşımı davası açılmasına gerek olmaksızın evlilik birliği sona erdirilebilecek ve ek masraflardan da kaçınılabilecektir. Ancak tarafların mal paylaşımına ilişkin hususlar üzerinde anlaşma sağlayamamaları halinde, mal paylaşımı hususunun protokol dışı bırakılması mümkündür. Aynı husus ziynet eşyaları yönünden de geçerlidir. Taraflar, ziynet eşyaları ve mal paylaşımına ilişkin hak ve taleplerinden açıkça feragat etmedikleri müddetçe, bu talepleri boşanma sonrasında ayrı bir dava açmak yoluyla ileri sürebilmektedirler. Ancak mal paylaşımı ve ziynet eşyaları için geçerli olan bu durum, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata ilişkin hak ve talepler için geçerli değildir. Örneğin zina sebebiyle, şiddetli geçimsizlik sebebiyle veya herhangi bir başka çekişmeli boşanma dava türü sebebiyle boşanma davasında yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talep edilmemesi halinde kusursuz veya daha az kusurlu olan taraf bu davanın sonuçlanmasından sonra 1 yıllık süre içerisinde bu davaları açabilmektedir, çünkü bu davalarda tahkikat aşaması yürütülmekte ve kusur tespiti yapılabilmektedir. Ancak bu durum açıkladığımız nedenden dolayı anlaşmalı boşanma davalarında mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla bu taleplerde bulunmak isteyen tarafların mutlaka anlaşmalı boşanma protokolünde bu hususların yer almasını sağlamasını tavsiye etmekteyiz.Velayet, çocuk ile kişisel görüş ve iştirak nafakası hususları ise protokolde bu hak ve taleplerden feragat edilmiş olsa dahi sonradan talep edilebilecektir. Çünkü bu hususlar kamu düzenini ilgilendirmektedir.
Tüm bu açıkladığımız nedenlerle tavsiyemiz, şu hususların protokolde yer almasıdır: Tarafların boşanmaya ilişkin iradeleri, Müşterek çocuk varsa velayet , Velayeti alamayan taraf ile müşterek çocuk arasında kişisel görüş, İştirak Nafakası , Yoksulluk Nafakası , Maddi ve Manevi Tazminat , Ziynet eşyaları , Düğün takıları ve mal paylaşımı.
Anlaşmalı boşanmayı en kısa şekliyle tanımlayacak olursak, eşlerin boşanmaya ilişkin her konuda mutabık kalarak boşanmalarıdır diyebiliriz. Bu durumda kanun, evilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve taraflar gerekli hususlarda anlaşmışlar ise artık evliliğin sürdürülmesinin manasız olduğunu kabul eder. Anlaşmalı boşanma talep ettiğimizde başvuracağımız merci görevli aile mahkemesidir eğer bulunulan yerde aile mahkemesi yok ise, bu davalara Asliye Hukuk Mahkemeleri, Aile mahkemesi sıfatı ile bakar ve süreci bu mahkemeler yönlendirir. Anlaşmalı boşanmanın şartlarına bakacak olursak; İlk şartı tarafların en az bir yıldır evli kalmaları gerektiğidir. İkinci şartımız, eşlerin birlikte dava açması veya bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesidir. Bunun başka bir yolu da eşlerden birinin anlaşmalı veya farklı bir sebeple boşanma davası açması ve karşı tarafın da hakim huzurunda bunu kabul etmesidir bu da anlaşmalı boşanma olarak kabul edilir. Üçüncü şart eşlerin mahkemede hazır bulunup hakim huzurunda boşanmak istediklerini söylemeleridir. İki tarafında özgür iradesinin bulunması bu noktada çok önemlidir. Dördüncü şart ise hakimin, boşanmanın mali sonuçlarına ve çocukların durumuna ilişkin tarafların karara vardıkları hususları onaylamasıdır. Anlaşmalı boşanmak isteyen eşler yukarıda da bahsettiğimiz üzere boşanmanın tüm sonuçlarına ilişkin olarak her konuda anlaşmalıdırlar yani neticede tarafların birbirlerine ödeyecekleri yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminatlar kararlaştırılmalıdır. Yine aynı şekilde çocukların velayetine, nafakalarına ve çocuklarla görüşme günlerinin tespit edilmesi konularında da eşler anlaşmış olmalıdır. Sonuçta hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmayı onaylar veya gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir.
Genel hatlarıyla anlaşmalı boşanmanın aşamalarını sıralayacak olursak;
- Anlaşmalı Boşanma Kararı Alınır
- Boşanma Protokolü Hazırlanır
- Protokolde Velayet, Nafaka, Tazminat, Ev Eşyası vb Konular Düzenlenir
- Protokol Taraflarca İmzalanır
- Protokol Taraflarca İmzalanınca Dava Dilekçesi Hazırlanır
- Protokol ve Dava Dilekçesi İle Boşanma Davası Açılır
- İvedi Duruşma Günü İstenir
- Taraflar Duruşma Günü Mahkemeye Giderler
- Taraflar Boşanma İradelerini Açıklar ve Protokoldeki İmzalarını İkrar Ederlerse
- Mahkemece Anlaşmalı Boşanmaya Karar Verilir
- Gerekçeli Karar Yazılır
- Gerekçeli Karar Tebliğ Alınır
- Taraflar Temyizden Feragat Eder
- Kararın Kesinleşmesi Yapılır
- Nüfus Müdürlüğüne Karar Gönderilir ve Taraflar Kimliklerini Değiştirebilirler