İş Kazası Nedir?
İş kazası, işyerinde veya işin yürütümü sırasında gerçekleşen, işçinin ölümüne veya beden bütünlüğünün ihlaline yol açan olaydır. İşçinin ölümü veya yaralanması ile sonuçlanan iş kazası nedeniyle işverenlerin tazminat sorumluluğu gündeme gelir. Bu kapsamda işçiler, iş kazası nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararın tazminini işverenden iş kazası davası yoluyla talep edebilmektedir.
İş Kazası Tazminat Davası
İşveren, işçisini gözetme borcu altında olup bu borcun bir gereği olarak işyerinde iş sağlığı ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. İşyerinde gerekli önlemlerin alınmaması sonucunda meydana gelen iş kazasında işçinin ölmesi veya yaralanması halinde işveren ve diğer ilgililer hakkında ceza davası açılmasının yanı sıra maddi ve manevi zararların tazmini için iş kazası tazminat davası da açılabilmektedir. İş kazası neticesinde işçinin uğradığı zararın hangi esaslara göre tazmin edileceği Türk Borçlar Kanunu’nun 417/3. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre işverenin mevzuatta öngörülen yükümlülüklerine aykırı davranması nedeniyle meydana gelen ve işçinin ölümüne veya beden bütünlüğünün ihlaline yol açan iş kazasında, işçinin ve ölümü halinde yakınlarının uğradığı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılık hükümlerine dayanılarak iş kazası davası yoluyla işverenden talep edilebilecektir. Elbette iş kazası sonucunda işçinin ölmesi veya yaralanması halinde sözleşmeye aykırılık hükümlerinin yanı sıra bu durum aynı zamanda haksız fiil teşkil ettiğinden iş kazası davasında haksız fiil hükümlerine de dayanılabilir.
İş kazası nedeniyle işverenin hukuki sorumluluğunun doğması için, bir başka deyişler iş kazası davasında işveren aleyhine tazminata hükmedilmesi için işyerinde gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması şeklinde kusurlu bir davranışın bulunması, bunun sonucunda iş kazasının meydana gelmesi, kaza ile işin ifası arasında illiyet bağının bulunması ve iş kazası sonucunda işçinin ölmesi veya beden bütünlüğünün zedelenmesine bağlı olarak bir zararın ortaya çıkması gerekir. İş kazası sonucunda ortaya çıkan zararların bir kısmı SGK tarafından karşılandığından işverene yalnızca SGK tarafından karşılanmayan kısmı için iş kazası davası açılabilecektir.
İş Kazası Davasında Maddi Tazminat
İşveren kusurlu davranışıyla neden olduğu iş kazası sonucunda ortaya çıkan zararı tazmin etmekle yükümlüdür. İş kazası nedeniyle maddi tazminat davasında Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin tazminat hükümleri uygulama alanı bulmaktadır. Buna göre ölüm veya bedensel zarar halinde işçi ve işçinin yakınları tarafından iş kazası tazminat davasında talep edilebilecek maddi tazminat kalemleri TBK’nın 53 ve 54. maddelerinde düzenlenmiştir.
İşçi, iş kazası nedeniyle bedensel zarara uğraması halinde aşağıdaki zarar kalemlerini iş kazası davasında maddi tazminat olarak talep edebilmektedir:
Ø Tedavi giderleri
Ø Geçici olarak çalışamadığı döneme ilişkin kazanç kaybı
Ø İş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğin ortaya çıkması halinde bundan doğan kayıplar
Ø Ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplar
İşçinin iş kazası nedeniyle ölmesi halinde ise aşağıda yer alan zarar kalemleri yakınları tarafından iş kazası davasında maddi tazminat olarak işverenden talep edilebilir:
Ø Cenaze giderleri
Ø Ölüm hemen gerçekleşmemişse uygulanan tedavi giderleri ve çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
Ø Ölenin desteğinden yoksun kalanların uğradığı zararlar
İş kazası tazminat hesaplama nasıl yapılır?
İş kazası davasında maddi tazminat hesabı, uzman bilirkişiler aracılığıyla yapılmaktadır. Maddi tazminatın hesaplanmasında, kaza geçiren işçinin yaşı, almakta olduğu ücret, muhtemel yaşam süresi, maluliyet oranı, tarafların iş kazasına ilişkin kusur durumu gibi birden çok kriter dikkate alınır. Dolasıyla iş kazası tazminat hesaplamaları her bir kişi için ayrı olup sonucunda farklı miktarlarda maddi tazminat belirlenmektedir.
İş Kazası Davasında Manevi Tazminat
Manevi zarar, kişilik hakkına yapılan saldırı sonucunda bir kimsenin duyduğu elem, keder, üzüntü gibi duygusal ve/veya fiziksel acılar olarak tanımlanabilir. İş kazası sonucunda işçinin veya yakınlarının maddi zararın yanı sıra manevi zarara da uğraması mümkündür. İş kazası sonucunda işçinin veya ölümü halinde yakınlarının manevi zararlarının tazmini SGK tarafından karşılanmamaktadır. Dolayısıyla iş kazası geçiren işçi ve yakınları, koşulları mevcutsa iş kazası tazminat davası ile işverenden manevi tazminat talebinde bulunabilir. Bu talep iş kazası davasında maddi tazminat talebiyle birlikte ileri sürülebilir.
İş kazası nedeniyle beden bütünlüğü zedelenen işçi, duyduğu acı, elem, üzüntü nedeniyle uğramış olduğu manevi zararın tazminini iş kazası tazminat davası açarak talep edebilir. İş kazası geçiren işçinin manevi tazminat talep edebilmesi için kaza nedeniyle mutlaka malul kalmış olması zorunluluğu bulunmamaktadır. İş kazası geçiren ancak malul kalmamış olan işçinin de manevi zararının varlığından söz edilebilir. Nitekim iş kazası davasında manevi tazminatın mahkemece takdirinde zarar görenin geçirdiği tedavi süreci, meydana gelen zararın ağırlığı ve kalıcılığı, zararın etkileri gibi birden fazla faktör dikkate alınmakta ve iş kazası nedeniyle malul kalmamış işçi lehine de manevi tazminata hükmedilebilmektedir.
İş kazası geçiren işçinin yakınları manevi tazminat talep edebilir mi?
İşçinin iş kazası nedeniyle uğradığı bedensel zararın ağır olması veya işçinin ölmesi halinde işçinin yakınlarının da iş kazası davası yoluyla manevi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. TBK m.56/f.2’ye göre; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” TBK uyarınca ağır beden bütünlüğü ihlallerinde yansıma zarar olarak adlandırılan zarar görenin yakınlarının uğradığı manevi zararın tazmin edilebilmesi için manevi tazminat sorumluluğunun genel şartları olan hukuka aykırılık, bir sorumluluk sebebinin bulunması, illiyet bağı ve manevi zarara ek olarak talep eden kişinin yakın sıfatına sahip olması ve gerçekleşen bedensel zararın da ağır olması koşulları birlikte bulunmalıdır. Yakın kavramı doğrudan aile bağları ile ilgili olmamakla birlikte bazı kişilerin yakınlık sıfatı karine olarak kabul edilmektedir. Örnek vermek gerekirse uygulamada, iş kazası geçiren işçinin annesi, babası, eşi, çocukları gibi çok yakınlarının yakınlık sıfatı karine olarak kabul edildiğinden işçinin iş kazası nedeniyle ağır bedensel zararı mevcutsa ilgili kişilerin manevi zararlarının varlığı kabul edilerek bu kişiler lehine iş kazası davasında manevi tazminata hükmedilmektedir.