Ticari hayatta yapılan hizmet veya taşınır, taşınmaz mal alım satım sözleşmelerinde asıl ödeme yapılmadan önce satıcıya “kapora” adı altında bir miktar ön ödeme yapıldığı görülebilmektedir. Bu kapora kimi zaman bağlanma parası kimi zamanda cayma parası olarak karşımıza çıkmaktadır.
- TBK m.177 hükmüne göre sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır.Aksine sözleşme olmadıkça, bağlanma parası asıl ödemeden düşülür. Buna göre eğer verilen kapora “bağlanma parası (pey akçesi)” ise sözleşmeden cayılsa dahi alınan ön ödeme iade edilecektir.
- Eğer verilen kapora “cayma parası” ise alıcının sözleşmeden cayması halinde alınan ön ödeme iade edilmeyecektir.
Kaporanın “Bağlanma Parası” Sayılacağı Sözleşme
Kapora sözleşmesi yapılırken alıcı tarafından verilen kapora (eğer taraflar aksini açıkça kararlaştırmamışsa) sözleşme yapıldığını göstermek ve bir ön ödeme amacıyla verilmiş kabul edilmektedir. Dolayısıyla verilen para esas alacaktan düşülecektir. Ayrıca sözleşmeden cayılması halinde de kapora alıcıya iade edilecektir.
- Tabi burada satıcı; alıcıdan (tazminat, cezai şart vb sebeplerle) alacaklı olursa kaporayı iade etmeme hakkına sahip olabilmektedir.
- Aynı şekilde alıcının sözleşmeden dönmesi hukuka aykırıysa ve satıcıyı zarara uğratmışsa; satıcı bu zararının temini olarak kaporayı iade etmeyebilir.
- Son olarak verilen paranın cayma parası olduğunu ispat etme yükümlülüğü kapora alan satıcıda olduğu gibi; alıcıda kapora verildiğini ispat etme yükümlülüğü altındadır.
- Bu yüzden yapılan ön ödemeye ilişkin makbuz alınması veya sözleşmede bu konuya ilişkin madde bulundurulması tavsiye edilir.
- Aksi takdirde kapora veren taraf ispat etmekte sıkıntı yaşayabilmekte veya kaporayı iade alamama riski yaşayabilmektedir.
Kaporanın “Cayma Parası” Sayılacağı Sözleşme
TBK m.178’e göre böyle durumlarda alıcı sözleşmeden cayarsa verdiği kaporayı iade alamayacaktır; satıcı cayarsa aldığı parayı iki kat olarak vermek zorundadır.. Her ne kadar taraflar bu niyetle kapora vermiş olsa dahi bu durumun ispat edilebiliyor olması önemlidir. İspat edilememesi durumunda verilen para “cayma parası” olarak değil “bağlanma parası” olarak değerlendirilecektir. Örneğin bir ev kiralamak için yapılan kira sözleşmesi şekil serbestisine tabi olmasına rağmen (ister yazılı sözleşme ister sözlü) cayma parası niyetiyle 2.000 TL verildiği bir durumda tarafların bu durumu sözleşmeyle belgelemelerinde fayda vardır.
Gayrimenkul Alış-Satışlarına İlişkin Verilen Kapora
- Türk Borçlar Kanunu’nundaki düzenlemeye göre gayrimenkul devrine ilişkin yapılan sözleşmeler (satış vaadi şeklinde) yalnızca noterde veya tapuda gerçekleştirilebilir.
- Bu sebeple eğer kapora sözleşmesi noterde veya tapuda yapılmadıysa; her ne kadar “cayma parası” niyetiyle verilmiş olsa da bu işlem geçersiz olacaktır.Çünkü ön ödeme sözleşmesi Borçlar Kanunu’na göre asıl sözleşmenin şekil şartına uymalıdır.
- Böyle durumlarda alıcı; “kapora” niyetiyle verdiği parayı geri isteyebilecek; satıcı da sözleşmeden cayarsa kaporanın iki katını ödemek zorunda kalmayacaktır.
- Ayrıca taraflar verilen kaporadan daha fazla miktarda zarara uğramışlarsa bu zarar da talep edilebilecektir. Ancak bir tarafın caymakta haklı bir sebebi varsa (örneğin satım sözleşmesine konu olan dairenin depremde yıkılması) bu kişinin ne tazminat ne de cayma parası ödemek zorunda olmadığını belirtmek gerekir.
- Son olarak cayma parası olarak verilen kaporanın asıl borçtan düşülebileceğini de belirtmek gerekir.
- Bu noktada kaparo sözleşmelerine ilişkin hukuki problemlerinizde hukuk büromuza ulaşabilirsiniz.